Kendin Ol ve Pes Etme
Merhaba arkadaşlar
bu yazıda biraz dert mi yanacağım yoksa haykıracak mıyım bilmiyorum o yüzden
fazla uzatmadan sadede geleceğim.
Evet arkadaşlar bu
blog serüvenime geçen sene mayıs ayının 12. Gününde başladım.
Başladım başlamasına
da bu blog ilk blogum değildi daha doğrusu profesyonel olarak açtığım ve domain
bağladığım ilk blog sayfam bu o ayrı tabi ki :) Bundan önce bir kaç defa blog açma
deneyimlerim oldu açtım sildim açtım sildim derken böyle uğraştım.
Bunu açmadan önce aslında
aklımda detaylı ve sağlam bir blog açma fikri vardı sonra kafa olarak
hazırlamaya başladım kendimi şimdi diyeceksiniz ki ya kardeşim alt tarafı bir
blog ne tatava yaptın :) evet haklısınız başta bende öyle düşünmüştüm ama iş
öyle değil çünkü ciddi bir zaman ve emek isteyen bir şey bloggerlık.
Bunun içerik
üretmesi ürettiğin içeriğin okuyucu tarafından beğenilmesi falan derken bir
hengamenin altına giriyorsun. Eee blogu blog yapan aslında okuyucudur okuyucu
yoksa boş bir sayfa gibi buralar.
Yani bir küçük bir
bloğu açarken bile bir plan yapan ben hayatımı ilgilendirecek konular da bazen
plan yapmazdım ve zorlanırdım plana uyarken. İlk hevesle başladım web tasarım
ve blog serüvenine açıkçası. 13 yaşımda kendi emeğimle öğrenerek yaptığım mobil
bir site vardı. Tabi bu siteyi o zaman elimde E-250 cep telefonu vardı ve onda
kodları yazarken önceden yazacağım kodları bir deftere kodlardım sonra
telefondan kodları yazardım. Kullandığım sistem insana hazır web sitesi yapma
imkanı veriyordu ama ben bunu istemedim tüm kodları sildim ve kendim kodlamaya
başladım.
Öğrenerek hevesle
yaptım. 1 sene içerisinde o kendi elimle kodladıgım mobil siteden tam 92 lira
gibi bir para kazanmıştım ee o zaman çocuk yaşta bu benim için büyük bir şeydi
tabi ki :) Bazen
diyorum kendime ve kızıyorum keşke içimde o istek ve azim tekrar o seviyeler de
olsa diye. Zaman hızla akıp geçiyor ve ömrümüzden
her an eksiliyor. Bizler insanoğlu olarak hep geçmişe takılıp gidiyoruz.
Geçmişte yapmadıklarımızın pişmanlıklarını yaşıyoruz, üzülüyoruz ama geçmişe
üzülürken şu anı kaçırdığımızın bile farkında olamıyoruz olduğumuz zaman da her
şey için geç olmuş oluyor.
Bazen kızmak
yetmiyor. Oturup konuşan bir çok insan var.
Bizden çok bizim hayatımıza yön veren insanlar var. Evet var. Kendi hayatımızı
aslın da kendimiz kontrol edemiyoruz. O,
bu, şu geçmek lazım bunları. Kendi hayatımızı kontrol etmeyi ve kendi hayatımızın
direksiyonunu kendimiz kontrol etmeliyiz.
Buraya başkalarını
deklare ettiği, bizi koymuş oldukları kaba göre yaşamaya gelmedik.Bizler kendi
benliğimizi öğrenip kendimiz olmak zorundayız. İnsanları onların bizden istediği
şeyleri yapıp onları memnun edip kendimizi unutamayız. İnsanlar bizi yaratan
Allah'tan bile memnun değilken insanların sizlerden memnun olmasını bekleyebilir
misiniz? Bu soruyu sorun kendinize.
Allah'a emanet olun :)